30 Mayıs 2012 Çarşamba

Etli Girit Kabağı Dolması



Akşama yemeğe misafirim var ben pc başındayım..
Bugün benden beklenmeyecek bir rahatlık var üzerimde..
Sebebi mi var tabii.
Yemek, ızgara misafirler de erkek olunca rahatım doğal olarak..
Izgara, eşimden çorba, pilav, tatlı ,börek ve salatalar da benden..
Börek ve tatlıyı dünden yapmıştım hazırlar..
Aslında az şey yapmıyorum ama ben yinede evdeki minik yardımcım! Zeynep'ime rağmen rahatım ..
*
Altta gördüğünüz tombik kabakları bugüne kadar çok görürdüm de,
 almak ve de tatmak hiç nasip olmamıştı..
Bu kabakçıkların adı Girit kabağıymış ;
pazarcı kıbrıs kabağı diye satıyordu yayla kabağı diyende var ..
Bir pazar günü bir deneyeyim bakalım neye benzer bu dombikler dedim ve aldım ..
Ve sonuçtan pek bir memnun kaldık..
Sanki diğer kabaklar kabak değilmiş gibi,
çok farklı geldi bu tombik kabakların tadı bana yada ben çok güzel yaptım bilemiyorum artık.. 

Malzemeler
 8-9 adet girit kabağı
300 gr kadar kıyma ( ben sotelik kuşbaşı kullandım)
1 su bardağı pirinç
Yarım çay bardağı sıvıyağ
1 iri boy kuru soğan
1 yemek kaşığı biber salçası(silme)
1 yemek kaşığı domates salçası (1 su bardağı domates sos)
10- 15 dal maydanoz
2 diş sarmısak
1 yemek kaşığı kuru nane
7-8 dal dereotu 
Yarım su bardağı su
Karabiber, tuz
Suyu için
1 yemek kaşığı domates salçası
2 yemek kaşığı sıvı yağ
su ve tuz

Yapılışı
İç malzemeyi hazırlayarak başlayalım.
 Pirinci yıkayalım karıştırma kabına alalım..
Kuru soğanı yemeklik doğrayalım, maydanozu doğrayalım, sarmısakları rendeleyelim ve kalan tüm malzemeyi de ilave ederek iyice karıştıralım..

Kabakları yıkayalım..
Altta kolajda gördüğünüz gibi tepe kısımlarını keserek kenara alalım..
Yine aşağıda gördüğünüz aletle kabakların önce dikkatlice içlerini oyarak çıkaralım sonra üzerlerini çizelim (bu şekilde piştikten sonra daha şık görünecekler)
Sizde bu aletten yoksa kabak içlerini çay kaşığı ile oyup dışını çatalla çizebilirsiniz.. 
Oyduğumuz kabakların içlerini çok hafif tuzlayalım..
Kabakların içlerini hazırlamış olduğumuz harçla çok sıkı ve tepeleme olmayacak şekilde dolduralım ve tencereye dizelim....
Dolmaların üzerini önceden kenara ayırdığımız kapaklarla  yada domates dilimleriyle kapatalım..
1 Yemek kaşığı salçayı tuzunu da ilave ederek sıcak suda ezelim..
Dolmaların kenarından tencereye dökelim..
 Salçalı suyun dolmaların yarısına gelmesi hatta azıcıkta geçmesi lazım..
Dolmaları önce yüksek ateşte, suyu kaynayınca da dolma içleri pişene kadar kısık ateşte pişmeye bırakalım.. 

Dolmanın içi pişince ,yani pirinçler yumuşayınca dışı da pişmiş olacaktır..



Çıkan kabak içlerini mücver yaparak değerlendirebilirsiniz..
*Dolmalarımın iç harcını hazırlarken evde kıyma yoktu..
Bende evde olan kuşbaşını değerlendirdim..
Önce sotelik minik minik doğradım ve yumuşayana kadar haşladım iç harca bu şekilde ilave ettim..
Kuşbaşı etin pişme suyunu da iç harcı hazırlarken içine ilave ettim..

Bu şekliyle de çok lezzetli oldu tavsiye ederim..
Dereotu babamızın kabusu olduğu için iç harcı hazırlarken ilave etmedim..
Biz servis anında sarmısaklı derotlu yoğurtla kullandık..
Yazıda hatalar varsa affola tekrar okumadım, malum misafirim gelecek yoğunum..

..............Afiyet Olsun........... 

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Fırında Beşamel Soslu Pazılı Makarna


Bizim evde pazı ıspanağa kıyasla daha çok tüketiliyor..
Pazıyı çok değişik şekillerde tüketebilirsiniz.
En başta kavurması güzel olur..
Kıymalı yemeğini de seviyoruz..
Yapraklarından sarma yapabilirsiniz..
Cacıklı arap köftesin de çok güzel olur..
Mesela bugün pazının saplarını kahvaltı için kıymalı kavurdum tarifi gelecek çok lezzetli oldu..
Pazı saplarının Şebinkarahisar ve civarında turşusunu yaparlar..
Bakınız burada krep(kaygana) içinde kullanmıştım..
Bu liste böyle uzaaar gider..   

Sizinde pazıyla yaptığınız değişik yemekler varsa paylaşırsanız sevinirim..

Belirtmeden geçmeyelim bu tarif Becerikli arkadaşım Cahide'den di; kendisine tarif için teşekkür ederim ... 

Malzemeler
1 bağ pazı
1 paket fiyonk makarna
2 adet yumurta
100gr kadar rende beyaz peynir, karabiber
tuz

Beşamel sos için
3 su bardağı süt
3 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı tereyağı
karabiber, tuz

Üzeri için
Rendelenmiş kaşar peyniri

Yapılışı
Pazıları yıkayıp, saplarını daha sonra değerlendirmek üzere bir kenara ayıralım ve sadece yaprak kısımlarını ince doğrayalım.
Makarnayı haşlayıp süzelim .
(Bende fiyonk makarna yoktu evde olanı kullandım)..
Süzdüğümüz makarnayı hiç bekletmeden sıcak sıcak doğradığımız pazıların üzerine dökelim ve çok az bekletip karıştıralım. Makarnanın sıcaklığıyla pazılar yumuşayacak..

Makarnanın içine yumurta, peynir ,tuz ve karabiberi atıp tekrar karıştıralım.
Yağladığımız fırın kabına (borcam kullandım) bastırarak yerleştirelim...

Beşamel sosu hazırlayabiliriz artık.
Tereyağını küçük bir tencerede eritelim
Üzerine unu ekleyip kavuralım.
Sütü de ilave edip hızlıca karıştırarak yoğunlaşmasını bekleyelim.
Kaynayıp bir iki dakika daha piştikten sonra ocaktan alalım.
Pazılı makarnanın üzerine boşluk kalmayacak şekilde yayalım.

Pazılı makarnamızı ısıttığımız fırında üzeri hafif kızarana kadar pişirelim.
Son olarak rendelenmiş kaşarı üzerine serpip eriyene kadar fırında tutalım.

Fırından çıkardığımız Beşamel soslu pazılı makarnamızı ilk sıcaklığı çıkınca servis edebiliriz..

*Pazı yerine ıspanakta kullanabilirsiniz..
Yakında  pazı yaprağı sarması  ve  kahvaltılık pazı sapı kavurması  tariflerini de paylaşıcam..

................Afiyet Olsun..................

25 Mayıs 2012 Cuma

Müceddere (Yeşil Mercimekli Bulgur Pilavı)


.

Müceddere yada yeşil mercimekli pilav çocukluğumun pilavıdır..
Çocukken aralıksız 1 senem köyde dedemlerin yanında geçti..
Hastaydım ve oraların havasının bana iyi geleceği doktor tarafından söylenince annemler tarafından  doğru köye dedemlerin yanına gönderilmişim..
İşte bu pilava aşinalığım o zamanlardan..
Evde pişen pilav komşuya da gönderilirdi ..
Pilavı komşuya o zamanlar küçücük olan bendeniz götürürdü..
O kadar güzel kokardı ki o pilav sağından solundan tırtıklamadan götürmezdim..

Mercimek ve bulgur tam bir protein deposu bu arada belirtmeden geçmeyelim..

Malzemeler
1 su bardağı yeşil mercimek
2 su bardağı pilavlık bulgur
4 su bardağı sıcak su
4 yemek kaşığı sıvıyağ
2 yemek kaşığı tereyağ
1 orta boy kuru soğan
Tuz, karabiber

Yapılışı
Yeşil mercimeği ezilmemesine dikkat ederek haşlayalım ve süzelim..
Kuru soğanı minik yemeklik doğrayalım ve sıvı yağda kavuralım.. Bulguru ekleyip kavurmaya devam edelim..
Bulgurumuz kavrulunca yeşil mercimeği, tuzunu ve pilavın suyunu da ilave edelim pilavımız suyunu çekene kadar kısık ateşte pişirelim..
Pilavı biraz dinlendirelim..
Küçük bir tavaya tereyağı alalım eritelim.
Dinlenmiş olan pilavın üzerine tereyağını döküp şöyle bir alt üst ederek karıştıralım ve sıcak sıcak servis yapalım..

Bu pilavın yanında sarmısaklı bir cacık yada benimde servis ettiğim gibi turşu iyi girecektir..


..............Afiyet Olsun..........

23 Mayıs 2012 Çarşamba

Krepli Yağlama


Yağlama Kayseri mutfağına ait bir lezzet..
Diğer adı ise orjinalinde kullanılan yufka ekmeğinden dolayı şebitli yağlama..
Bugüne kadar herhangi bir Kayseri'linin elinden yemesemde bu lezzeti kendimce pratik olarak denedim ve çok çok beğendim..
*
Pratik olarak hazırladım dememe sebep;
Yağlamanın orjinal tarifinin benim hazırladığım yağlamadan farkı yufkaların lavaş gibi hazırlanıyor olması..
Ben şebit ekmeği yerine evde hazırladığım krepleri kullandım bu haliyle de çok beğendik..
Yemeğin adı yağlama ama öyle yağlı yağlı bişey yok ortada..

Malzemeler

Krep için 
3  yumurta
3 su bardağı süt
 2 su bardağı un
Tuz

Kıymalı Harç için
400 gr kıyma
1 iri kuru soğan
4 adet yeşil biber
5 yemek kaşığı sıvı yağ
 2 adet iri sulu domates ya da  benim kullandığım gibi hazır domates sos  
1 yemek kaşığı biber salçası
 1 yemek kaşığı domates salçası
Yarım çay bardağı su
1 diş sarmısak
Tuz , kimyon,karabiber

Üzeri için
Sarmısaklı yoğurt   

Yapılışı

Yağlamamıza kıymalı iç harcımızı hazırlayarak başlayalım..
Aşağı kolajda da gördüğünüz gibi ben tavaya sıvı yağı, kıymayı ,yemeklik doğradığım soğan ve biberin hepsini beraber alarak kavurmaya başladım..
Kavrulma işi hallolunca salçaları ,domates rendemizi yada sosumuzu ilave edelim bir kaç dakika daha kavuralım ve tuzunu ve karabiberini de ilave ederek iç harcımızın biraz ılıması için kenara alalım.. 
Bu iç harcımız bira suluca olacakki yufkaları yada benim krepleri ıslatabilsin..


Sıra geldi krepleri hazırlamaya..
Krep malzemelerimizi sırayla karıştırma kabımıza alıp mikserleyelim..
Boza kıvamından biraz daha akışkan kıvamda olacak krebimizin kıvamı..(Krebin kıvamını alttaki kolajda da görüyorsunuz)
Çok az yağladığımız teflon tavada birer kepçe ilave edip harcımızı yayarak pişirelim..
Benim büyük tavada pişen 10 adet krebim oldu..

Sıra geldi krepli yağlamamızı oluşturmaya..
Servis tabağına alt ve üst fotoğrafta da gördüğünüz gibi bir adet krebimizi alalım ve üzerine kıymalı harcımızdan sürelim..
Üzerine bir krep daha alalım tekrar harçtan ürelim bu şekilde krep ve iç harcımız bitene kadar üst üste dizelim..


Sonrasında da yağlamamızı bıçakla dilimleyelim..
Servis sırasında sarmısaklı yoğurdu özellikle tavsiye ederim tamamlayıcı lezzet olarak..
Her bir dilimi kıvırıp sarmısaklı yoğurda batırarak özellikle de elle yemeniz önerilir..
Bıçakla keserekte yiyebilirsiniz ama bu şekilde sanki daha bir lezzetli daha bir samimi oluyor ..

Kayseri ağzıyla söylersek  Dadından yinmiyor vesselam..

..........Afiyet Olsun.........

22 Mayıs 2012 Salı

Elmalı Minik Tartlar


Kaç gündür kayıt gireyim diye oturuyorum bilgisayar başına ama bir türlü nasip olmuyor..
Bu arada da tarifler yığıldıkça yığılıyor..
Elimde olsa da her gün birini paylaşabilsem ama yoğun anne modundayım bu sene..

Mevsim değişiminden dolayı hastalıklarla uğraşmaktayız bu aralar..
Alerjik astım desem; ancak çekeni anlar sanırım beni..
İki oğlandan sonra minik kızımızda alerjik bir bünyeye sahip olduğunu gösterdi bize..
Neyseki oğlanlar tedavi oldular şimdi maşallahları var ..
Bütün kışı hasta olmadan geçiren minik kuzu nisan ayı sonunda acısını çıkarırcasına hasta oldu..
...
Sonrasında da hastane iğne ve verilen havalar..
Çocuklar  hastalanınca anne babanın tadı tuzu kaçıyor malesef..
Bu durumda Rabbim herkesi iyi insanların eline düşürsün..
Bir doktorumuz var tam anlamı ile insan derler ya aynen öyle ,sanki kardeşim kadar yakın..
Tedavi doktorumuzdan şifa Allahtan inşallah..
*
Anlattıklarımla sıktım mı sizi ?
İnsanın bazen içindekilerini karşısındakine anlatıp rahatlaması gerekiyor,
 benim içinde o an bu an oldu azıcık..

Bir tart tarifi vereyim de ağzınız temsili olarak tatlansın olur mu?
Yukarıdaki minik tartları bir akrabamıza bebek görmeye giderken götürmüştüm..

Malzemeler
250 gr tereyağı 
1 çay bardağı sıvıyağ
1 yumurta
1 çay bardağı pudra şekeri
1 paket vanilya
Aldığı kadar un

Elmalı iç harç
4 adet elma
6 yemek kaşığı toz şeker
1 tepeleme çay kaşığı tarçın
yarım çay bardağı dövülmüş ceviz
2 yemek kaşığı limon suyu (elmaların kararmaması için)

dışına serpmek için pudra şekeri

Yapılışı
Önce elmalı iç harcımızı hazırlayıp soğutalım..
Bunun için elmaları soyup rendeleyelim..
Şeker ve limon suyunu da ilave ederek suyunu tamamen çekene kadar pişirelim.
İç harcımız suyunu çekince ocaktan alalım tarçın,cevizini ilave edelim karıştıralım ve tamamen soğuması için bir kenara alalım.

Tart hamuru içinse hamur malzemelerini sırasıyla karıştırma kabına alalım ve unumuzu yavaş yavaş ekleyerek ele yapışmayan ama yumuşak bir hamur elde edelim..
Ve vaktimiz varsa 1 saat kadar hamuru buzdolabında hava almayacak bir şekilde dinlendirelim.. 



Dinlenen hamuru merdane yardımı ile açalım..
Küçük tart kalıplarını kullanarak hamuru keselim..
Ve hafif yağladığımız kalıplara hamuru yerleştirelim, bir çatal yardımı ile kabarmamaları için bir kaç yerinden hamuru delelim....
Her tarta yeteri kadar elmalı harçtan koyalım ve tartın üzerini isterseniz burada ki gibi kafes şeklinde isterseniz de benim yaptığım şekilde minik kupatlarla ve kalıplarla çıkardığınız şekillerle kapatabilirsiniz..
180 Derecede ısıttığımız fırında tartlarımızı 30 dakika kadar beyaz kalacak şekilde pişirelim..
 

Tartlar tamamen soğuyunca kalıplardan çıkarıp üzerlerine pudra şekeri serpip servis yapabiliriz..
*Tart hamurunu hazırlarken kek hamurunun tersine kullanılan malzemelerin soğuk olması gerekiyor..

* Tart hazırlarken  yok ben tek tek uğraşmayayım derseniz aynı hamuru bir bütün olarakta pişirebilirsiniz ki bakınız burada değişik tarifler de mevcut..


..........Afiyet Olsun..........

15 Mayıs 2012 Salı

Yumurtalı Çiriş Otu Kavurması


Mayıs ayı başlarında pazar tezgahlarında arzı endam eden bir ot çeşiti Çiriş..
Genelde Doğu ve Güney doğu illerinde bilinen ve yetişen bir otmuş
ama benim çirişler Adapazarından toplanmış satıcının yalancısıyım..
Çiriş yada kiriş diyenlerde var yöreye göre değişir ismi..
Bir kaç senedir denediğim bir ot çeşiti..
Aslında annem pek meraklıdır değişik değişik ot çeşitlerine bilir ne nedir, yenir mi yenmez mi..
Bende şehir çocuğu işte annemden ve pazar tezgahlarından görüp merak edip öğrendiğim kadarıyla..
*
Geçen sene diğer bazı otlarda olduğu gibi haşla ,suyunu sık, kavur şeklinde yaptım ama pek hoşuma gitmemişti.. Pırasanın yumuşamış hali gibi bişey olmuştu.
Hem haşlamadan dolayı besin değeri kaybıda cabası.
Bu sene haşlamadım direk kavurdum..
Lezzetide besin değeride içinde kaldı..
Malzemeler
Yarım kilo çiriş otu
1 büyük kuru soğan
1 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağı
3 adet yumurta
Tuz, karabiber

Yapılışı
Çiriş otunun kök kısımlarında bulunan kahverengi kısımları çıkararak temizleyelim ve yıkayalım..
2 parmak genişliğinde doğrayalım..(Benim parmaklar küçük olduğu için böyle size büyük gelirse ayarlayın kendinize göre)
Çirişleri kavuracağımız tavaya yada tencereye yağlarımızı alalım
kuru soğanı küçük yemeklik doğrayalım ve kavuralım..
Soğanı çok fazla kavurmadan çiriş otlarımızı tuzu ile beraber ilave edelim ve ara ara alt üst ederek pişirelim..
Çiriş otu suyu bol bir ot olduğu için su ilavesi yapmıyoruz.
Kendi suyunu salacak ve tekrar çekecektir..
Çirişlerimiz yumuşayıp suyunu tamamen çekince baharatlarını ilave edelim
ve yumurtalarımızı üzerine kıralım 
*
Üstte çirişlerin pişmiş altta ise pişmemiş temizlenmiş halini görüyorsunuz ..


Bayburt dolaylarında kavurma etli bulgurlu kavurması yapılırmış ki çokta lezzetli olur bence.. (Yazarken bile ağzım sulandı)

Böyle kavrulduktan sonra yumurtayı ilave etmeden börek ve gözleme içinde çok lezzetli olabilir..

Hiç pişirmeden yeşillik olarak domates zeytin peynirin yanında yada salata olarakta tüketebilirsiniz bu şekilde de lezzetli denedim biliyorum..

Bu kadar lezzetli olan çirişin elbette yararları da var..

Birkaç tanesini sayalım mı?
Bahar yorgunluğuna iyi geliyormuş..
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirip içinde yüksek su ihtiva ettiğinden dolayı bağırsakları çalıştırıyormuş..

.............Afiyet Olsun..........

11 Mayıs 2012 Cuma

1 Şeklinde Doğum Günü Pastası


Hayırlı Cumalar Dostlar ;

Zeyneb'in doğum günü pastasını nasıl yaptığımı merak edenler olmuştu..
Arayı çok açmadan paylaşayım istedim..
Uzun bir post olacak şimdiden uyarayım..
Aslında uzun süre  yaptırayım mı,  kendim mi yapayım karar veremedim..
Akraba günü ve doğum günü birleşince hazırlıklar yoğun olacağından,
 altından nasıl kalkarım diye düşündüm..
Ama dışarıda yaptırmakta doğrusu içime sinmedi..
İçine ne konulduğu ve hijyen konusu önemliydi benim için..
 O yüzden de son anda karar değiştirdim ve pastayı kendim hazırladım..
*
Bu şekilde bir pastanın pandispanyasını hazırlamak için hazır 1 şeklinde kalıplar var..
Ben böyle bir kalıbı daha sonra kullanamayacağım için kalıp almadım..  
Pandispanyamı hazırladım ve aşağıda gördüğünüz gibi ,
kartondan elde  ettiğim 1 şeklini kullanarak pastamın şeklini oluşturdum..

Gelelim pandispanyamızın tarifine...
Tarif biraz uğraştırıyor gibi görünsede sonuç buna değer diyor..
Yumuşacık kıvamda misler gibi kokan bir pandispanya oluyor..
Vereceğim ölçüler büyük fırın tepsisi için geçerlidir..
Sizin tepsiniz daha küçükse yarım ölçü yapabilirsiniz..

Pandipanya için Malzemeler
8 orta boy yumurta
8 Türk kahvesi fincanı un
8 Türk kahvesi fincanı toz şeker
2 Türk kahvesi fincanı nişasta
4 yemek kaşığı sıvıyağ
6 yemek kaşığı kaynar su
2 paket kabartma tozu
2 paket vanilya

Yapılışı
Oda sıcaklığında olan yumurtalarımızın sarılarını ve beyazlarını ayrı ayrı iki cam kaseye alalım..
Yumurta aklarımızı 4-5 dakika kadar çırpalım..
Daha sonra şekerin yarısını azar azar ilave edip 10 dakika kadar çırpmaya devam edelim.
Şeker tamamen eriyince akların kıvamı kremşanti kıvamı gibi katılaşacaktır bulunduğu kaptan akamayacaktır..
Yumurta aklarımızı kremşanti kıvamına gelip şeker tamamen eriyince bir kenara alalım..
*
Sıra yumurta sarılarına geldi..
Yumurta sarılarına şekerin kalan diğer yarısını ilave edip yine 10 dakika kadar çırpalım.
Bu arada yavaş yavaşta kaynar suyumuzu ilave edelim ki şekerimiz kolay erisin..
Şeker tamamen eriyince sıvı yağı ilave edelim..
Büyük derin bir karıştırma kabına katılaşmış yumurta aklarını karıştırmadan aktaralım..
Üzerine sarıların olduğu karışımı ilave edelim..
Üzerine de başka bir kapta eleyerek karıştırdığımız un,nişasta, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip spatula ya da tahta bir kaşıkla yumurta aklarını söndürmeden karıştıralım..
*
Tepsimizin tabanını yağlayalım ve hafif un serpelim..
 Pandispanya hamurumuzu tepsiye aktaralım ve tepsiyi yere hafifçe bir kaç kez vuralım.
Böylece pandipanyamızın yüzeyi düzleşecek ,içindeki hava kabarcıkları çıkacaktır...
175 derecede ısıttığımız fırında kontrollü olarak  35-40 dakika da pişirelim..

Pandispanyamız pişerken fırının kapağını asla açmayın..
Çünkü muhteşem bir şekilde kabaran pandispanyanız fos diye söner emekleriniz boşa gidebilir...
Pandispanya pişince hemen tepsiden çıkarmayın 15 dakika kadar tepside bekleterek dinlendirin ve tepsiden öyle çıkarın..
Aceleniz yoksa bir gün dinlendirin bu şekilde ertesi gün kesim, kaplama işini yaparsanız işiniz daha kolaylaşacaktır..
Ben cuma günü pandipanyamı hazırladım cumartesi akşamda süslemesini yaptım..
Pazar günü servis..

Pandispanya keki biraz zahmetli gibi görünüyor ama bir kaç defa yaptınız mı eliniz alışıyor.
Günümüzde hazır gıdaların sabıkası gün geçtikçe daha çok kabarıyor hazırını almamak ,evde yapmak en iyisi..
Pastayı oluştururken yukarıdaki karton kalıbı pandipanyamın üzerine koyarak bıçakla kestim..
Boyu ancak yettiği için 1 şeklinin alt kısmını ise yan taraftan keserek oluşturdum.. 
Pastanın ara kat kreması
6 su bardağı süt
4 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı nişasta
1,5 su bardağı toz şeker
2 yumurta
1 paket vanilya
1 paket sade toz kremşanti
 
 
Dış kaplama için
2 paket sade kremşanti
soğuk süt

Arasına
Muz, kivi ve çilek
damla çikolata

Ara kremayı hazırlamak için kremşanti hariç tüm malzemeyi tencerede karıştıralım  ve ocakta koyulaşana kadar pişirelim..
Kremamız ılıklaşınca sade kremşantiyi toz olarak ilave edelim ve mikserle tekrar çırparak tamamen soğutalım..
*
Benim pastam sadece iki kattan oluştu..
Pandispanyam uzun olduğu için önce şekli bıçakla keserek oluşturdum sonra pandispanya testeresi ile keserek katını oluşturdum..
Pandispanyam bir gün beklemesine rağmen çok yumuşaktı aslında ıslatmaya hiç gerek yoktu..
Islatmak yerine sadece bir kase çileği az pudra şekeri ilavesi ile rondodan geçirip lezzet vermesi için püre haline getirdim ve sürdüm..
Üzerine pişirdiğim ara kremayı yaydım onun üzerine de minik küpler şeklinde doğradığım meyve parçacıklarını ve damla çikolatayı serpiştirdim.
Pastanın üst katını kapatarak kremşanti ile üzerini kapladım..
Sonrası zevke ve zamana kalmış isteğe bağlı olarak süsleme işlemi..
*
Önce tamamen şeker hamuruyla kaplamayı düşündüm ama vazgeçtim şeker hamurunu pastanın üzerine serpiştirmekle yetindim..

Sizde pasta yaparken altını çizerek yazdığım püf noktalara dikkat ederseniz sonuçtan memnun kalırsınız.


Benim pastam aşağı yukarı 30 kişilikti ve kalabalık olduğumuz için misafirlerime sanki ucu ucuna yetti.

..........Afiyet Olsun..........   

10 Mayıs 2012 Perşembe

1.Geleneksel Kuzen Buluşması


Bugün bir tarif paylaşmayacağım sizlerle..
Aslında arşivde tarifler aldı başını gidiyor yayınlanmak için sıra bekliyorlar..
Biraz değişiklik yapayım, güzel bir buluşmadan bahsedeyim istedim..  
*
Başlık biraz komik oldu farkındayım..
Yıllardır devam ettiğimiz akraba günü buluşmalarımızın ardından,
 kuzenler olarakta biraraya geldik nihayet.
Kuzen Burak'ında deyimiyle  geleneksel kuzenler buluşmasını gerçekleştirmiş olduk..
Daha önce görüşmüyor muyduk?
Görüşüyoruk aslında ama hepimiz aynı anda bir arada olamayabiliyorduk..
Bir davet ve güzel bir kahvaltı organizasyonu ile 15 kişi 2 fire ile bir araya geldik.. 
**
Bu ilk buluşmada ne eşler ne de çocuklar vardı biz bize başbaşaydık yani...
 Yaş aralığımız bayağı geniş evli olanlarımız da var ergenimiz de..
Bir dedenin tüm torunları bir arada yani.
Önce Yeniköyde güzel bir mekanda sohbet eşliğinde kahvaltı yaptık..
Sonra sahilde boğaza karşı cümbür cemaat gerçekleşen bir yürüyüş,
ve sonrasında da çınar altında ,erguvanlar arasında kısa bir çay kahve molası
Yukarıda gördüğünüz gibi günün anısına bol bol fotoğraf çekmeyi çektirmeyi de ihmal etmedik..
Akraba günümüzdeki gibi her ay buluşmayacağız.
Bu buluşmayı iki ya da üç ayda bir düşünüyoruz.. 
Bir daha ki buluşmada belki eşler ve çocuklarda olacak bir yat gezintisiyle güzel bir gün geçirmeyi umuyoruz..
Biz bu buluşmadan memnun kaldık ve devam ettirmeyi düşünüyoruz aile bağlarını kuvvetlendirmek adına herkese tavsiye ederim..

......sevgiler....

8 Mayıs 2012 Salı

Yazlık Pratik Portakal Kabuğu Şekerlemesi


Kışlık hazırlık olur da yazlık olmaz mı?
İşte en basitine bir örnek
Her meyvenin bir mevsimi olduğu gibi portakalın da üretilip tüketildiği bir mevsimi var..
Günümüzde her ne kadar meyve ve sebzelerde mevsim meselesi kalmadı ise de bu bir gerçek.
Kışın yaz meyvesi karpuzu yazın kış meyvesi portakalı bulmak mümkün..
Bu ne kadar sağlıklı orası soru işaretleri ile dolu.
Ama gelin biz sağlıklısından yana olalım ve portakalın sağlıklı olanı piyasadan damamen kalkmadan portakal şekerlememizi yapalım..
*
Portakal şekerlemesini hazırlayıpta ne yapacağız diyebilirsiniz..
Misler gibi kokan kekler , kurabiyeler, tartlar,sütlü tatlılar hatta portakal kabuklu içecekler her bişeyler yapabilirsiniz..
Portakalı Antalyalı bir arkadaşımızdan çok miktarda aldığımızdan daha önce burada bahsetmiştim ..
Bu durumda israf etmeden değerlendirmek şart vede zevk oldu bendenize .


Şekerleme için portakal kabuğu ve şeker için ölçü vermedim..
Aşağıdaki tarifi okuduktan sonra siz kendi kullanacağınız portakal miktarına göre ayarlayabiliriniz. 
Malzemeler
Portakal kabuğu
Toz şeker
vede
kavanoz 

Yapılışı
Portakallarımızı iyice yıkayalım..
Portakalın kabuğunda ilaç kalıntısı olabileceği için bir saat kadar sirkeli suda bekletelim
ve tekrar iyice yıkayalım..
Portakalın kabuğunun beyaz kısımlarını burada olduğu gibi bıçakla çıkaralım.
Sonrasında da  minik küpler halinde doğrayıp robottan geçirelim..
Kavanoza bir sıra tepeleme yemek kaşığı portakal kabuğu ezmesi bir sıra (1 yemek kaşığı kadar) da silme toz şeker serpelim.
Kavanozumuz dolana ve portakal kabuğu ezmesi bitene kadar bastırarak bu işleme devam edelim.   
Kavanozun en üstünü şekerle kaplayalım ve kapağını sıkıca kapatalım..
Portakal kabuğu şekerlemeniz bir hafta sonra şekerler eriyince kullanıma hazırdır..
Buzdolabının en alt bölümünde saklarsak daha dayanıklı olur.


Yok ben o kadar uğraşamam derseniz..
İşte size işin en pratik hali..
Bu yöntemi yıllardır kullanan biri olarak bu şekliylede saklayabileceğinizi belirtmeliyim..
Bu şekli için yapmanız gereken;
portakalın kabuğunu dezenfekte ettikten sonra ,rendenin ince bölümü ile rendeleyip saklama kaplarında dondurucuda saklamanız..(portakal kabuğunun altında bulunan beyaz kımı rendelemeyin) 
Daha sonra ihtiyacınız kadarını alıp rahatlıkla kullanabilirsiniz..

*Aynı yöntemi limon,turunç kabuğunu içinde uygulayabilirsiniz, yine kek, kurabiye ve limonatalar için elinizin altında hazırda olur..
  
..............Afiyet Olsun.............

3 Mayıs 2012 Perşembe

Çilekli Sünger Kek

Zeynepde bende bugün itibari ile daha iyiyiz sanki..
Kaç gündür doğru dürüst dışarı çıktığımız yok.
Bugün hava güzel maşallah değerlendirelim kızımla çok uzaklaşmadan şöyle bir Başakpazar'a kadar gideceğiz nasipse..

Birkaç sene öncesine kadar tatlıyla hiç arası olmayan ben Zeynep'imden sonra tatlıyı arar oldum..
Hatta sırf bu yüzden çay içmeye başladım sabahları..
İşte bu pembe sünger kıvamındaki kekte yine bir tatlı arzusu sonucu çıktı ortaya..
Kıvamı abartısız pofidik pofidik oldu..   


Renk konusuna gelirsek çileğin kendi rengide yetebilirdi aslında;
ama akşam akşam üşendim rondodan geçirmeye çok azıcık gıda boyası kullandım,
 itiraf ediyorum pişmanım..
Pekala sade de olabilirmiş..
Ama nasıl görüntü güzel değil mi?
Akşam akşam bu kadar yansıtabildim..



Kekin fırında kabarmasıda ayrı bir görüntü şöleni oluşturdu..
Kek kabarırken çikleklerin içe gömülmesi hoş bir görüntü oluşturdu..


Malzemeler
2 yumurta
1 su bardağı sıvıyağ
1,5 su bardağı pudra şekeri
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
15-16 adet çilek
Çay kaşığının ucu ile jel gıda boyası (pembe)

üzerine serpmek  için
pudra şekeri

Yapılışı
Pudra şekeri ve yumurtaları 5 dakika kadar çırpalım. 
Sıvıyağıda ilave ederek çırpmaya devam edelim.
 Bir kapta 2 su bardağı un, kabartma tozunu eleyelim...
 Unlu karışımı ve vanilyayı bir spatula ile yumurtalı karışıma ilave edelim ve karıştıralım.
 Karışım alıştığınız kek kıvamında olacak.
 Yağladığınız kalıba (ben tart kalıbı kullandım)yayalım.
Üzerine ayıklayıp ikiye böldüğümüz çilekleri dizelim..
 Bir yemek kaşığı şekeri çileklerin üzerine serpelim.
 175 derece ısıtılmış fırında üzeri pembeleşene kadar 30dakika kadar pişirelim.
Kekimiz pişip ılıyınca üzerine pudra şekeri serperek servis edebiliriz..



 Soğuk bir bardak sütle iyi gidecek pembe çilekli bir dilimcik..

...........Afiyet Olsun.........

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Beyaz Lahana Salatası


Halsiz ve hasta bir bloger olarak karşınızdayım bugün..
Her nezle oluşumda kenarda uyumakta olan sinüzitim muhakkak uyanır ve nezleme eşlik etmekten geri durmaz..
Alerjik bünyelerin vazgeçilmezidir bu sinüzit ,kurtulmakta pek mümkün görünmüyor şu durumda..
Bu konuda önerisi olan varsa açığım her öneriye.
Hastayım ama yazıyorum, ne blog sevgisidir bu bendeki anlayın artık..
Her hasta oluşumda tekrar anlıyorum ki annelik eşittir hasta olamamaktır..
İlgilenmeniz gereken yavrular olunca mesai her daim devam yani..
***
**
*
Evet bu günkü tarifimiz doğum günü soframızdan..
Çok sevdiğim bir salatadır lahana salatası..
Bir kaç püf noktasına dikkat ederseniz güzel bir lezzet çıkar ortaya.
Özellikle tavuk ve kırmızı et yemekleriyle hatta makarna ve pilavlarla birlikte çok iyi gider...

Malzemeler
1 adet küçük beyaz lahana
2 havuç rendesi
4 yemek kaşığı süzme yoğurt
2 yemek kaşığı mayonez
1 tatlı kaşığı hardal
Bir case kadar kornişon turşu
1 çay bardağı iri dövülmüş ceviziçi
1 iri diş sarımsak
1 çay kaşığı pudra şekeri

tuz ve karabiber

Yapılışı
Lahana yapraklarını yıkayalım ve ince ince doğrayıp üzerine tuz atıp elimizle acı suyunun çıkması ve de yumuşamaları için  ovalım..(Bu salatanın en önemli püf noktasıda burasıdır sanırım)
20 dakika kadar bekletip suyunu sıkalım.
Havuçları rendeleyelim ,kornişon turşuları doğrayarak küçültelim..
Ceviz içimizi  ilave edelim.
Yoğurt ,pudra şekeri ,hardal ,sarımsak rendesi ve mayonezi başka bir yerde karıştıralım ve salatamızın üzerine ilave edip tuz ve karabiberini de ekledikten sonra harmanlayalım.
Servis tabağına alalım.
Üzerine mısırımızı da ilave ederek servis yapabiliriz..

*Maydanoz veya dereotu da zevkenize ve damak tadına göre ilave edebilirsiniz..
*Ayrıca isterseniz yeşil ekşi elmalardan rendeleyerekte ilave edilebilir çokda lezzetli olur...
*Bu salatada kuru üzüm kullanıldığınıda gördüm ama kuru üzümle aram iyi olmadığı için ben tercih etmedim..
*Yoğurtlu salatalarda sarımsak benim vazgeçilmezimdir ama tercih meselesidir yine..

Beyaz lahanayı yoğurtlamadan da salata olarak buradaki kullanabilirsiniz..   
Daha önce paylaştığım tüm salatalar için buraya bakabilirsiniz..

..............Afiyet Olsun..........
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...